Neler Oluyor Bize ?
Sevdanın , aşkın tanımı defaatle yapılmıştır bir çok kişi tarafından;biz de bir şey söylemiş aşk bir hal değil eylemdir demiştik ama eylem gerektiren bir hal…
Kimsenin aşkı nereden öğrendiğini ve bağlılık anlayışını sorgulayamayız ama bazılarının aşkına karşı aldığı bu “eylemsizlik kararı” hakkında söz söylememiz hayatımızı adadığımız , yolunu yol, hüznünü matem, sevincini bayram eylediğimiz Fenerbahçe isminin bizlere verdiği sorumluluktan ötürüdür. Hele ki bu habbeden kubbeye varan eylemsizliğin kalan sağlara da sirayet etme olasılığı bizleri bu denli endişelendirirken birilerinin çıkıp bu konuya dillendirip , üzerine gitmesi elzemdir ve kaçınılmazdır.
Bu takımı seven herkesin, iyi günde ve özellikle de kötü günlerde elinin taşın altına koyması gerekmektedir. Sevdiğin için haykırmak, bağırmak, çalışmak, bir şeyler üretmek sevdanın getirdiği sorumluluğun genel özelliklerinden. Bir kısım “üretmek” fiilinin yanına sadece “fikir“kelimesini koyarken, bir kısım ondan bile erinerek sadece “laf” kelimesini koyarak “laf üretmek” suretiyle taraftarlığını idame ettirmeye çalışıyor. Doğrusu fikir üretmenin yanında, eylem üretebilmek , iş üretebilmektir.
Bu prototip bundan yıllar önce nüvelerini göstermeye başladığında hiç birimiz onun evrimini bu derece hızlı bir şekilde gelişip tamamlayacağını ve bu derece yayılabileceğine ihtimal vermemiştik. Fakat üzülerek görüyoruz ki bu profil artık statta, bu profil artık salonda, ve daha da ilginci bu profil artık deplasmanda.
Kimimiz 4-3’lük Galatasaray maçıyla girdi tribünlere, kimimiz 4-3’lük Antep maçıyla, kimimiz 2-1’lik Chelsea maçıyla; korkarız ki gelecekte insanın yüreğine ışık saçan, kalbinin derinlerine işleyen bu güzel örnekleri görememeye başlayacağız. “Maç Kazandıran Taraftar” olarak çıktığımız bu yolda, sahadakileri ateşleyen değil sahadaki başarıyla coşan taraftar olma yolunda hızla ilerliyoruz.
Futbol takımımız Şampiyonluk yarışına girmiş durumda, önceki haftalarda dolmayan stadımız dolmaya başladı, bir iki kötü sonuç alındığında doluluk oranının düşeceğini hepimiz biliyoruz. Maç içinde dahi gidişata göre defalarca değişkenlik gösteriyoruz , kararlığımız ve inancımız mı noksan acaba yoksa sevgimiz mi? Kazanılan maçlarda coşan taraftar işler tersine gittiğinde yine sadık yari çekirdeğe sarılıyor.
Spor seyirciliğiyle skor taraftarlığı arasında med-cezirler yaşayan herkesi, takımına sevdasına sahip çıkmaya , hakkında konuşmaktan çok onun için bir şeyler üretmeye davet ediyoruz.