Son Kez : Sen Bizim KOCAMAN Gururumuzsun!
Fenerbahçeliliğin bir diğer adı cefa oldu bizler için; şampiyon olmadık kan ağladık, şampiyon olduk yine kan ağladık. Ağlattılar demek daha doğru olur belki ama yine de sportif başarı veya başarısızlıktan bağımsız bir cefakâr yanımız var bizim, arka cebimizde hep saklı duruyor ve ne zaman huzur denilen olguya yaklaşsak o arka cebimizdeki silaha sarılmak zorunda kalıyoruz ya da Fenerbahçeliliğimize…
Fenerbahçe derken, çubuklu derken, sarı ve lacivert renklerini cümle içinde kullanırken yutkunarak konuşmaya, gözlerimizin dolmasına iyice alıştık artık son yıllarda. Beraber omuzladık ama bu yükü, biliyorduk ki kulübede bizim gibi düşünen ,bizim gibi hisseden, bizim gibi isyan eden , bizden bir FENERBAHÇELİ vardı. Ondandır belki bu kederimiz, bu acımız, seni bir teknik direktörden çok daha fazlası olarak gördüğümüz için. Ne kupa görüyor gözümüz, ne şampiyonluk istiyor gönlümüz, biz sadece içinde senin olduğun hayallerimizin yıkıldığına üzülüyoruz…
Senin Trabzon’da 96 yılında söylediğin sözü o gün anlayamayan çocuklar, büyüdüklerinde idrak ettiler sözlerindeki derinliği; aynı bu gidişinin vehametini bugün anlayamayanlar gibi. Ama gün gelecek gerçekler her zaman yaptıkları gibi , ortaya çıkacak. Bu kapıdan seni ikinci kez yolluyoruz vefasızca, ve üzülerek biliyoruz ki ne zaman Fenerbahçe ihtiyaç duysa yine gururunu ikinci plana atarak geleceksin en samimi Fenerbahçe sevginle. Nasıl Fenerbahçe senin için meseleler üstü meseleyse, sen de hocalar üstü hocamızsın bizim, daima ve daimi. Bunu anlatamadık belki hiç kimseye , hatta sana bile, bu da bizim ayıbımız olsun, tarihe not düşülsün!
Ne Topuk Yaylası’nda ilk isyan ateşini yakışın –ki o günkü sözlerin hala her 3 Temmuz sohbetinde farkında olunmadan alıntılanır- ne Eskişehir maçında en naif sözlerle ama gözlerin dolarak hakeme derdini anlatmaya çalışman sana dair hafızalarımızdan silinmeyecek hatıralardan sadece bir kaçı olarak kazınacak beynimizin bir köşesine. Ne zaman o günleri hatırlasak, “artık dayanamıyorum” deyip futbolcularına yumruk şov yaptığın günü bir kez daha sana yaşatamadığımız için içimiz cız edecek. Ne zaman ismin anılsa içimizde bir burukluk olacak, vaktinden erken biten bir kariyer değil bu, yarım kalan bir aşk hikayesi. Biz seni senin Fenerbahçe’yi sevdiğin gibi samimi ve yürekten sevmiştik. Üç satır yazıyla gönderilecek adam değildin vesselam.
Artık vakit tamam , bizi terk ediyorsun.
Bu incecik veda havaları bizi mahvediyor, bilesin.
Lakin bu bir veda değil, bu bir fasıla…
Şimdilik, elveda…
Ve son kez; Sen bizim KOCAMAN gururumuzsun!